Sınırsız

Öğret bana yeniden, baştan, her şeyi

Hafızasını kaybetmiş bir hastaya hatırlatır gibi

Yeni doğmuş bir çocuğa öğretir gibi

Öğret bana

Bildiğim ama bilmezlikten geldiğim her şeyi

Ekmeğin yalnızca senin elinden yenildiğini.

Suyun yalnızca senin elinden içildiğini.

Sözleri öğret.

Sözlerin utangaçlığını ve baştan çıkartılmışlığını

İstemeyi.

Almayı, özletmeyi.

Durup dururken çekip dudağında kenetlenmeyi

Ve öğret bana

Yeryüzünde Yasaksız, sınırsız, her yerde, her an sevişebilmek kadar

İstemediğinde kendinden uzak tutmayı

Delirmeyi

Baştan çıkartmayı

Öfkenin ;aç, yaralı hayvan gibi seni alma isteğini

Nefes nefese söylenecek tek ismin senin ismin olabileceğini

Öğret bana

Bir kadının parmakları, kadar tırnaklarının sevişebileceğini

Dudakları kadar gözlerinin

Saçları kadar boynunun

Kendi kadar ruhunun, aklının, düşünmenin ve özlemenin sevişebileceğini

Puzzle