Belki zaman, belki bir sabah, belki de hiç olmayacak



Her gün aynı yolu yürüyorum, insan sahip olduğu ile gider aynı adımların izinden. Ve her gün sahip olduğu ile yaşar mevsimleri. Her gün sahip olduğunu özleyerek bakar yürüdüğü yollara, gördüğü gözleri ile sever ilk defa Sahip olduğu sıcaklığa yürüdüğü yolları takip ederek döner yuvasına. İnsan yüz yüze konuşa bilir, tutmasa da dokunmasa da ellerine, görebilir birbirinin gözlerini. Konuşabilir uzun, uzun. Kırabilir kuralları ilk defa Döktükçe içini anlaya bilir ruhunu, isteklerini, nedenleri, oysa görmek içine işler gibi dokunarak görmek olmalı, her gece yastığa başını koyduğunda kokusunu hissetmek, dinlediğin şarkılarda özlemek. Yönünün nereye bakarsa baksın sevdiğini özlemek. Yatağının sol yanında, nereye dönsen gördüğün, yüreğinin içidir aslında. Gözlerinin aradığıdır sevmek... Hayat ne acımasız, sevmek ne acımasız, İnsan bile, bile ateşe elini uzatır mı?

 Belki zaman, belki bir sabah, belki de hiç olmayacak.
 Ama bir gün yaram kadar ruhumda iyileşecek.
Puzzle





4 yorum:

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

"ama birgün yaram kadar ruhum da iyileşecek..."

herşeyin ilacı denilir ya...zaman, sadece birazcık zaman...

bozbek dedi ki...

İnsan elini bile bile ateşe uzatır, yana yana da o ateşin içinde tutar..

Yanar, yanar, yanar.. Bir ahh bile demez

Puzzle. dedi ki...

Aynur hanım,belki de hiç bir zaman.

Puzzle. dedi ki...

bozbek,sevmekte yanmak değil mi,üstelik adıyla kıyamete kadar yanmak,yanmaktır.