Kendimle iç çekişme...Git.

                                                       Aşkmı  maviydi, sevdamı maviydi.
Halmi maviydi , halimi maviydi.
Bakışlarım,gözlerim maviydi.....
Günmü maviydi, gecemi  mavi.
Benmi maviydim, aşkmı mavi...
Kaç defa dudaklarımın arasından dökülen bu mısralarla kendime dalıyorum!
Geceden kalma şu kalbimin ne kadar yorgun,ne kadar acılara katlandıgını görüyorum da..
Kalbim ahh kalbim diyorum...
Hiç kalbinizle konuştunuzmu? Ben bu zamana kadar kalbimi bile düşünmeden kalbimin besledigi ruhuma nasılda aşık olmuşum meger.....
Aslında ruhumu besliyen kalbim olmasa ruhumun bende ne hükmü olurduki?
Kalpmiydi ruhumu besleyen yoksa ruhummuydu kalbimi besleyen araya birde mantık ve aklı sokmazsak eger..
Dedikte olmuyor işte...
Bütün bedenimdeki duygusal organlarım dile geliyor birden..Kalbim ve ruhumla konuşurken mantıgım ve aklım baş kaldırıyor bana.
Mantıgım ve aklımla konuşurken,dilim,gözüm hesap soruyor..
Dilim gözüm hesap sorarken dudaklarım.
Dudaklarımdan dökülen cümlelerim....
Gözüm hesap sorarken...
En acısı göz yaşlarım bana öylebir bakış altında hesap soruyor ki!.
Dur diyor...DUR..
Senden en çok hak talep eden benim.
Senin bedenin
Kalbinin
Ruhunun
Aklının
Mantıgının
Dilinin
Gözünün
Elinin ayaklarının kefaretini,bedelini BEN ödüyorum BEN.....
Sen benden önce kapıldıgın o duygularının arasında bir gün olsun benim sana seslenişimin farkına vardınmı?
Agalyışlarımın,
Aglarken seni acıttıgımın
Aglarken her damlamın yüregine,ruhuna,bedenine sana seslenişime baktınmı.
Sana seslenirken gördünmü?
Farkına vardınmı?
-İşte bu noktada donup kalmanın ne oldugunu anlıyorum,elimde içtigim sigaranın dumanı ,diger elimde tutmuş oldugum acı bir kahveyle kendime gelmek için çalışma odama kapanmış biraz olsun kendimi avutmanın çarelerini, haklılık payı çıkarmalarımı arar gibi..
Ankara soguk...
Ankara sis...
Ankara ıssız...
Ankarada yagmur yagacak..
Ankaramı? hıhh..
Ankara benim belkide.!
kendi iç sesimi ankaranın üzerine attım..
Ama ankarada yagmur yagacak biliyorum....
Ankara aglıyacak...
Ankaranın gözü dolu..
Bugulu.
Soguk.
Sisli.
Issız...
Çok uzattım degilmi?
Haklısınız..
Pardon....
Ama yazmazsam şu yüregim parçalanacak
Yazmasam ben parça parça  dagılacak.
-Hayatımda gülmeyi en çok ben isterdim,bazen etrafımda gülen insanları gördükçe imrenerek bakıp,ya azizim  siz nasıl olurda bunu başarabiliyorsunuz?
Bunun sırrı ne?sorar beklerdim.
Karşımda pişkin,kurnaz içinde alaylı bir gülümsemeyle bir ses.
Bak dostum,başarmakmı?
Sana bir sır vereyim gerçi bu sır senin için aldırış bile etmiyecegin bir sır.
Çünkü seni biliriz biz,bu yüzden senin gülmekten çok o gözlerinde;
 Dalgın,bugulu,derin bir mavi var...
Bakışının,gözlerinin içinde  her zaman hüzün gördük.
Bir gün şu yüzün güldügü günü görmek işte bizim agladıgımız gün olur!
Gülmekmi nasılmı?
Belkide umursamadan hayatı yaşamaktan olmalı,tabiki bu her insanın güldügü anlamına gelmez...
Hayatı,insanları,degerleri,umursamadıgı anlamınada, onlarda ayrı bir istisnaya.
Ama benim gibi ayrı hisler barındıran insanlar için bu ayrı bir sıgınma şeklide anladınmı şimdi?
O yüzden takma kafanı  sen..
Durdum..
Elimde içtigim sigaranın ve iç sesimle konuşmalarımın esnasında dalıp gittigim sogumuş kahvenin son yudumunu içerek ,çalışma masama oturup,çalan müzügi kıstım..
-Dinliyorum nedir bu sır?
Sır şu dostum...Sen bu gülme için çok saf,çok iyi niyetli,çok merhametlisin..
Sen mavisin..
Senin gözlerin kadar ruhunda mavi..
Senin ruhun,kalbin,aklın,mantıgın,ellerin,ayakların,seni sen yapan tohumun,mayan,onurun,gururun,adamlıgın mavi.
Yer üzündeki sular gibi ,derin bir ruhu taşıyorsun.
O sular hiç eksilmez çünkü göz yaşların mavi.
Gözlerin bulutlara bakıyor senin..
Tanrıyla konuşken,yaradanınla konuşurken...
Çünkü sen sonsuzlugun.
Erdemligin.
Aşkın adamısın..
Ordan yaradandan geldigini gören gözlerle yaradanın her yarattıgına şükreden...
Bu yüzden sen mavisin..
Gökyüzü gibi..
 Ne zaman güneş açıp ne zaman yamur yagdıracagın ,ne zaman kar atacagın,fırtına estirecegin bir ruhun sahibisin..
Çünkü sen tanrının sana ,ruhuna arayış verdigi Aşksın.
Aldınmı cevabını..
Var git ugraşma içindeki ben sesinle..?
Acıtma iç seni.
Sorma birdaha
Aglama....
Aglamaaa....
Sen şimdi var git..
Aglatma beni mavim...
Aglatma beni...
Sen gülemezin var GİT...
Çünkü sen MAVİSİN.
.......Puzzle.

10 yorum:

Adsız dedi ki...

O maviydi, ben de maviydim. Sonra o gitti..

Puzzle. dedi ki...

mavi olmak yinede güzel Angelica,herkes mavi olsa şu dünyada.Desenize sende bizlerdensin.Elbet birgün mavilerde güler...

Adsız dedi ki...

Umarım..

LLuvia dedi ki...

Ruhun kalbinin sahibi sen de ancak bedeninin sahibisin. Mantık ve akıl bedeninde, beyninde. Yaşadıklarin onları şekillendirebilir oysa ruhuna asla hükmedemezsin. Yaşadıklarınla ruhunu dizginleyemezsin. Gülemezsin ruhun istemedikçe. Sevemezsin. Ağlamak istiyorsa bırak ruhun bedenine hükmetsin. Bazen gülmek ruhunu baskılamaya çalışan bedeninin bir oyunu gibidir. Ağlamak istiyorsa bırak ruhun hayatına hükmetsin.
Sevgiler

Puzzle. dedi ki...

öyle yapıyorum LLuvia ruhumun hissettigi şekilde hayatı yaşıyorum,ruhumuz hissetmese ottan ne farkımız kalırdı.

Dalgaları Aşmak dedi ki...

mavi özgürlüğün rengi, mavi umudun rengi, mavi hüznün rengi... ya şöyle dersem

"mavi , beyazı masumluktan korur,
mavi, yanısıra siyahı sürükler
mavi, görünür kılınmış karanlıktır"

benim adım kırmızı !

Puzzle. dedi ki...

senin adına huzur derdim Dalgaları Aşmak,huzur gibi yetişiyorsun insana.sagol,mutlu ol.hep kırmızı ol.

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Hızır yetişmezmi ya :)))))))))

Puzzle. dedi ki...

Ben huzur manasında dost anlamında kullanmıştım ama hızır gibi yetişdiginde dogru.:)senin gibi dostlar sagolsun,Bizler dostluguda biliriz,nerde ne zaman dostlarımızın sıkıntılı anında yanında olmayıda:)Dalgaları aşmak bak güldürdün bile,sagol:))mutlu ol.

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Biliyorum ne manada söylediğini :)Hep hüzün olmaz arada gülmekte gerek değil mi sevgili PUZZLE :)Ne mutlu bana seni güldürdüysem :))